Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Ayrılan Yollar: Millî Yol'un 23 Kasım 1962 tarihli 43. sayısı "Nurculuk meselesi" başlıklı kapakla çıkar. "Çok kimsenin içyüzünü dahi bilmediği ve basının temas etmekten çekindiği bu konuyu tarafsızlık ve cesaretle ele aldık" alt başlığıyla orta sayfalarda başlayıp arka sayfalarda devam eden uzun bir yazı. Sonraki sayıda
Reklam
1960-1975 YILLARI ARASI 1960'ta ilk ihtilal. Türkçülerde yine ümit ve hareketlenme var. İhtilalin içinde yer alan Alparslan Türkeş ve arkadaşlarının tasfiyesine rağmen ümitler kırılmamış. Türk milliyetçileri siyasete giriyor. Atsız ve Türkçüler, Türkeş'in arkasında. 1970'ler, soğuk savaşın en şiddetli rüzgârlarının estiği yıllar.
Yukarıda yazdığım iki isimden Said Nursî, mer­hum İsmet Paşa’nın eski fobisi ve gözdağı idi. “İmam Gazali” ise tahminimce yeni işittiği ve “İmam” sıfatını görerek o pek düşman olduğu “Köy imamlarından” bi­ri sandığı, büyük İslâm bilgini dâhisi ve filozofudur. 23 Ocak’ta Paşa, milliyetçilerle birlikte bu iki kişiye hü­cum etmiştir. Sayın İnönü’de
Mazlumların Avukatı Halit Yolcu ORTAOKUL SON SINIFA geçtiğim yaz tatiliydi. Yıl 1964. İmam hatip öğrencisi Mustafa Gümüş’ün mahkemesini izlemek üzere Tokat’a gitmiştik. Duruşmadan sonra çarşıda gezerken bir dükkânın camında “Tokat Sabah Postası” isimli gazetenin manşeti gözüme ilişti. Manşette Mustafa kardeşimizin o günkü mahkemesi bahane
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
Reklam
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 3 Mayıs 1920'de o dönemdeki uygulanan mevzuata göre Meclis'te yeni kurulan hükümet üyeleri için ayrı ayrı oylama yapılmıştır. Maarif Vekilliği'ne aday gösterilen Hamdullah Suphi 60, Dr. Rıza Nur 43 rey almışlardır. Çoğunluğun sağlanamaması üzerine aynı gün ikinci oylama yapılmış adaylardan hiç birisi seçilmek
Genç Türkçülere Mektuplar (1) Türkiye’miz, birçok fikirlerin ve inançların birbirleriyle kıyasıya çarpıştığı bir meydan haline gelmiş bulunuyor. Birbirleriyle mücadele eden bu kuvvetler arasında vatanımızın bir parçasını devletimizden koparmak veya Türkiye’yi bütünü ile en büyük düşmanımızın pençesine teslim etmek isteyenler bulunduğu gibi, şahsi
Genç Türkçülere Mektuplar (3) – Nejdet Sançar Genç Türkçüleri bekleyen ehemmiyetli vazifelerden birisi de teşkilatlanma işidir. Genç Türkçüler, bulundukları yurt köşesinde ve ilk fırsatta, Türkçülük ocakları kurup onun etrafında toplanmalı ve disiplinli bir çalışmaya girerek bu yolda ilk adımı atmalıdır. Ocaklar kendini duyurup kabul ettirince,
Atatürk'ün ölümünün 1. yıldönümüdür. Türk Ocağı binasının tiyatro sahnesinde Halkevi gençleri bir anma töreni tertiplemişlerdir. Salonu dolduran kalabalık içerisinde, ne hükümet ne de Cumhuriyet Halk Partisi'nden önemli bir isim göze çarpar. Cumhurbaşkanı locası ise bomboştur. Milletvekillerine ayrılmış diğer localarda ise Recep
Reklam
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Atsız'a Mektuplar.
M. Hayati Özkaya Eylül, miladi takvime göre yılın dokuzuncu ayı… Arapça eylül, Süryanice aylûl (üzüm) anlamındaki aylûl’dan yani Üzüm Ayı’ndan gelmektedir. Aynı zamanda eylül ayı Anadolu coğrafyasında binlerce yıllık bir geleneğin, bağbozumunun başlangıcıdır. Bağbozumu tarımda hasadın, bereketin adı olarak bilinir. 1980 öncesini yaşayanlar
ATSIZ-KÜR ŞAD-BOZKURTLAR: TURAN'A DOĞRU Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun Kür Şad Adı Ne Zaman Doğdu? Bozkurtların Ölümü Atsız’ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden,
Kür Şad’ın büyüklüğünü ve önemini vurguladıktan sonra Atsız, Millî Türk Talebe Birliği gençlerinden Namık Kemal ve Gökalp günleri gibi Kür Şad için de bir gün yapmalarını ister ve devam eder: “Kür Şad 639’da öldü. Beş yıl sonra yani 1939’da, onun ölümünün tam 1300’üncü yılında büyük bir Kür Şad günü için şimdiden hazırlık yapılsa, onun hayatı için bir piyes yazılsa ve büyük adına Üniversite meydanında tek parçalı sade bir taşla kırık bir kılıçtan ibaret bir âbide dikilse nasıl olur?” (Orhun 6, 19 Nisan 1934: 111-113).
  Veda Birçok Türkçünün maddi, manevi yardımıyla çıkmakta olan Orkun, onu idare edenlerin yorgunluğu yüzünden kapanıyor. Bu kararı verenlerin ızdırabı büyüktür. Uzun konuşma, tartışma ve danışmalardan sonra, yapılacak başka bir şey olmadığı için bu neticeye varılmıştır. Yurdun her tarafındaki genç Türkçülerin, bu sonuç karşısında duyacakları
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.